8 Aralık günü kitapyurdu.com'dan 4 kitap satın aldım. Kitaplar Perşembe günü gelmişti. Ancak ben Yaloa'da olduğum ve Cuma günü akşam döneceğim için kitapları Raşit Abi teslim almış. Cuma akşamı saat 23 sularında eve vardım. Yukarıya çıkmadan Raşit Abi'den kitapları istedim. Kitap aldığım zaman gelir gelmez paketi açmak ve onlara dokunmak istiyorum.
Bu kitaplar şunlar:
1. Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri, Timaş Yayınları, 144 sayfa
2. Çanakkale'de Türklerle Beraber, Hans Kannengiesser, Timaş Yayınları, Bir Alman Subayın Gözünden Çanakkale, 287 sayfa + fotoğraflar
3. Makaleler, Musa Duman, Kesit Yayınları, Eski Türkiye Türkçesinden Osmanlı Türkçesine239 sayfa
4. Dede Korkut Destanları ve Cümleen Büyük Birlikler, Kerime Üstünova, 380 sayfa
---------------------------------
Bu dört kitaptan beni en çok heyecanlandıran ve okumak istediğim Yazrlık Dersleri kitabı bu kitap ile ilgili yazmak istiyorum.
İçindekiler Kısmından
Önsöz
Yazma Alışkanlığı Kazanmak
Çalışmak
Üretmek
Yürümek
Okumak
Yayınlatma
Şüphe Duymak
Önerilen Okumalar
Notlar
Kurmaca Notları
Hatırat Notları
Şiir Notları
İndeks
Alıntılar
ÖNSÖZ
Önsözde Danel Jones'in cümleleri var. Virginia Woolf'un geride birçok eser bıraktığından bahsediyor. Bu eserlerin birçoğunun yazma sanatı üzerine olduğunu belirtiyor. Danel Jones, Woolf'un kişiliği ve eserlerinden yol çıkarak onu zihninde bir sınıfta yazarlık dersi verdiğini hayal ettiğini ve bu düşüncelerden bu kitap fikrinin husule geldiğini anlatıyor.
YAZMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK
Bir sanat eseri ortaya çıkarabilmenin gereki şartları nelerdir?
Bir roman yazarının en temel tutkusu, olabildiğince bilinci dışına çıkmasıdır.
"Bir göl kenarında elinde oltası ile oturan, rüyalara dalmış bir balıkçı" imgesi üzerinden düşünmelerini istiyordu. Yazar olarak zihnimizi temizlemek ve "hayal gücümüzün, bilinçaltı dünyamızın sarp kayalıkları arasındaki boşluk ve çatlakları doldurmasına izin vermek zorundayız." dedikten sonra yerine geçerken sınıfa şöyle bir baktı.
* Gününü öyle dikkatle planlardı ki sabahları asla rahatsız edilmezdi. Bu çalışma zamanı konusunda kıskançlık derecesinde hassastı. O saatlerde ne randevusu olurdu, ne ziyaretçi kabul ederdi, ne de basılacak kitapları gözden geçirirdi. Sadece yazardı. Öğrencilerine de eğer yazmak için böyle bi zaman ayırır ve bunda kararlılık gösterirlerse kendilerini bile şaşırtacak çapta eserler vereceklerini anlatmak istiyordu. Neler yapabildiğinizi görmek gerçekten olağanüstü diyordu. Düzenli şekilde üretmesini de bu çalışma saatlerine sadık kalışına borçluydu.
ÇALIŞMAK
Onlara genç bir kadınken sabah ondan öğlen bire kadar yazdığını anlattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder