29 Aralık 2009 Salı

29 Aralık 2009 Maraş dönüşü

Yazmaya oturmadan önce o kadar güzel kitabî cümleler zihnimden geçiyor ki o an yazabilsem herhalde çok güzel ürünler ortaya çıkacak.

Dün bugün hanımla Maraş'taydık. Pazartesi sabah gittik salı günü öğleye doğru İstanbul'a geri döndük. Yaşar arkadaşımın misafirperverliğinde kısa bir Maraş ve Osmaniye ziyaretlerimiz oldu.

Yaşar arkadaşım Virginia Woolf'ün kitabında okuduğum gibi sabahları erken saatlerde hesapsız bir şekilde yazdığını söyledi. Yani noktasına virgülüne öznesine yüklemine bakmadan yazmak.

Ben de aynı fikirde olduğumu hatta şimdi rahmetli babamın bir günlüğü olsaydı da çok basitte olsa yazdığı bir günlüğü olsaydı da okusaydım dedim.

Yaşar arkadaşıma bir edebiyat dergisinde gördüğüm şiir günlüğünden bahsettim. O dergide o günlüğün yazarı her gün şiir içim ne yaptıysa onu yazıyordu. Okuduğu, duyduğu şiirlerin en azından başlığından bahsediyordu. O şiirin onda bıraktığı hislerden tutun da aklında kalanları yazıyıyordu. Ben de bundan sonra buraya bilgisayarıma yazamasam da defterime yazmaya karar verdim. Bazen deftere ulaşmak daha kolay oluyor bazen de bilgisayarın başında oluyorum o zaman buraya yazıyorum.

  Ben de okumuş olduğum roman, şiir veya başka metinlerden alıntılar yaparak veya buna benzer çalışmalar yaparak bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Şimdi kütüphanemden Ahmet Haşim'in MEB'den çıkmış "Üç Eser" kitabını bulup bilgisayrın başına geldim. Bu kitaptan bir kısım okuyup yazacağım.

İçindekiler kısmına bakıyorum. Bu üç eser şunlar: "Bize Göre; Gurabâhâne-i Laklakan; Frankfurt Seyahatnamesi".

Bize Göre'nin içindekiler kısmıda ilginç başlıklar var: Kelimelerin Hayatı, Dilenci, Deniz Kenarında, Leylek, Müthiş Böcek, Baş Parmak ... vb.

Bunlardan Deniz Kenarı'nda başlıklı yazıya bir bakmak istiyorum. Sayfa 31'deymiş.

Yazıyı hızla okudum. İlk dikkatimi çeken yazının çok kısa olması. Üşenmeden saydım. 174 kelimecik.

Yazıdan ikinci dikkatimi çeken husus, denizin yaz mevsiminde insanlar karşısında aciz kalması. Denizin ancak fırtına, dalga olduğu zaman gerçek bir deniz olduğu.

Yazının en son cümlesini alını yaparak bu günkü yazımı bitirmek istiyorum.

"Denizi sevenler, rüzgar ve fırtına mevsiminin gelişine kadar sahillere hiç uğramamalıdırlar."