29 Ekim 2009 Perşembe

BUNDAN İYİSİ ŞAM'DA KAYISI

     Reşat Nuri Güntekin'in Anadolu Notları kitabını okulda okutmaya devam ediyorum. Kitabın hemen başlarında "Bir Ticaret Kervanı" başlıklı bir kısım var. Orada iki köylünün bir eşek sırtına yükledikleri iki sepet kayısı ile Konya Ereğlisi'nden Adana'ya gitmeleri hayretle anlatılıyor. 


    Derste bu kısım anlatılırken öğrencilerden kayısının diğer meyvelere göre çok daha hassas olduğunu ve daha kolay ezilip çürüdüğünü söylediler. Dolayısıyla gündemime birkaç günlüğüne kayısı girmiş oldu. Bu sırada ya bir yerlerden duyduğum için ya da  kitap üzerine düşünürken kayısı ile ilgili kelime geçtiğinde kendi kendime "Bundan iyisi Şam'da kayısı"  atasözünü tekrar eder buldum. Bu atasözü tam olarak ne demek  diye düşünürken internete baktım; TDK'nın atasözleri ve deyimleri sözlüğünde geçmiyordu. Google'dan araştırırken şu bilgileri (http://www.40ikindi.com/birincidonem/mehmetharmanci/)  buldum: 


"Bundan iyisi Şam'da kayısı" sözünü buraya gelene dek anlayamamıştım. Çünkü mevsimine göre taze kayısı da kuru kayısı da bol miktarda bulunabiliyordu. Yani Şam'da kayısı bol bulunuyordu.

Oysa ben evvelden bu sözün, bir şeyin az bulunurluğunu anlatmak için kullanıldığını düşünürdüm. Anladım ki, "Şam kayısısı" en iyi cins kayısı imiş ve bol bulunurmuş. Yani az bulunurluktan öte mükemmelliğe işaret edermiş.."




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder